Bozkır, Bölgenin Yükselen Değeri

1870 yılında ilçe olan Bozkır, Torosların eteğinde kurulmuş, tarihiyle, kültürüyle ve doğasıyla bölgenin yükselen değeri haline gelmiş bir ilçedir. M.Ö. İsauria Bölgesi'nin başkenti olan Bozkır; İsauria Vetus (Eski İsauria), İsauria Nova (Yeni İsauria), Tris-Maden ve Leontopolis (Arslanlar Kenti) isimleri ile bilinmekteydi. Bozkır ismini ise, tam olarak tarihi bilinmemekle beraber, Selçuklular döneminde bölgeyi fetheden ve uzun yıllar boyunca bu bölgede beylik yapan Bozger Bey’den aldığı bilinmektedir.

Bozkır 4 bin yıllık tarihi boyunca, İsauralılar medeniyeti’ne, Romalılar’a, Selçuklular’a, Osmanlılar’a ev sahipliği yapmıştır. Bu medeniyetlerden kalma birçok eser günümüze ulaşmıştır. Ayrıca Osmanlılar döneminde, Sultan Abdülmecid tarafından ilçeye sancak verilmiştir. Sancağın aslı ise Mevlana müzesinde sergilenmektedir.

%63’ü ormanlarla kaplı

İlçenin ismiyle müsemma olmayan bitki örtüsü, karasal iklimin görüldüğü, yazları sıcak ve kurak, kışları ise yoğun kar yağışlı bir ilçedir. Buna karşın bölgenin var olan su kaynaklarıyla birlikte çoğunluğu ardıç ağacı olan ormanlarla kaplıdır.

4 bin yıllık tarihi kale



Zengibar Kalesi, Konya-Bozkır karayolu üzerinde, Bozkır İlçe merkezine 19 km uzaklıkta antik bir yerleşimdir. Bozkır’a gelmeden önce solda Hacılar Köyü’ne ayrılan yolu takiben Hacılar Köyü’ne, buradan da yaklaşık 3 km’lik toprak bir yolla, antik kentin güney nekropolünü içine alan düzlüğe gelinir. Güney nekropolünün yamacında yer alan bir başka yol ile de surlarla çevrili kentin merkezindeki dini ve sosyal yapıların olduğu tepeye gelinir.

1816 m rakımlı Asar Tepe ve Kiremitli Tepe’nin surlarla çevrilmesiyle oluşturulan kente güneyden Akropol Kapısı, batıdan ise Kent Kapısı ile giriş sağlanmaktadır. Henüz 14 tanesinin varlığını kesin olarak tespit edebildiğimiz kule yapılarıyla da kentin etrafı son derece tahkimli surlarla çevrilidir. Kale ile ilgili kazı ve restorasyon çalışmalarıyla ilgili hazırlıklar hali hazırda devam etmektedir.

Günümüze ulaşan tarihi eserler

Bozkır, 4 bin yıllık tarihiyle birçok medeniyete ev sahipliği yapmasıyla beraber, bu medeniyetlerden kalma tarihi eserleriyle de dikkat çekiyor. İlçe merkezinden geçen Çarşamba çayı üzerinde yer alan 13. Yüzyılda yapılan tarihi Selçuklu köprüsü, 2016 yılında restore edilerek koruma altına alınmıştır. Bunun yanında 1882 yılında Bozkır’da o zamanlar çıkarılan simli gümüş madeninin sahibi tarafından ilçeye yaptırılmış ve bugüne kadar korunarak gelmiş olan tarihi çeşme, 2017 yılında restore edilerek, binaların arasından alınarak taşınmış ve ilçe merkezinde anıt meydanına yerleştirilmiştir. 1870 yılında belediye olan Bozkır, ilk belediye binası olan tarihi belediye binası 2016 yılında restore edilerek tescili yapılmış, Bozkır Konağı adını almış ve kullanılmaya başlanmıştır. İlçenin Hisarlık mahallesinde bulunan 13. Yüzyıl eserlerinden diğer bir tanesi olan Tarihi Asarlık Cami, tüm ihtişamıyla hali hazırda hizmet vermektedir.







Saklı Cennet Aygır Pınarı



Bozkır’ın ortasından geçen Çarşamba çayının kaynağını oluşturan Aygır Pınarı, bölgenin adeta saklı cennetidir. Doğasıyla, havasıyla bölgenin incisi olan Aygır Pınarı, mesire alanı olark düzenlenmiş ve yıl boyunca yerli ve yabancı birçok turistin uğrak noktası haline gelmiştir. Aygır pınarı, ilçe merkezine 13 km uzaklıkta ve ilçenin güney doğusunda yer almaktadır.



Yaylalarıyla dikkat çekiyor

Torosların eteklerinde kurulan Bozkır ilçesi, yaylarıyla dikkat çekiyor. Bozkır sınırları içerisinde yer alan Dikilitaş, Sülek, Sarıot, Çağlayan, Arslantaş yaylaları, yıl boyunca birçok yerli ve yabancı turistlerin uğrak alanlarından biridir. Özellikle Yörüklerin de kullandığı yaylalar olan bu yaylalar, yayla turizmine en uygun alanlar arasında gösterilmektedir.

Yükselen Marka “Bozkır Tahini”





İlçenin ulusal çapta markası olan Bozkır Tahini, 100 yıllık mazisiyle birlikte halen üretime devam etmektedir. Önceleri buğday, arpa, nohut öğütmede kullanılan değirmenler, ilçenin Yörük halkıyla kaynaşmasının akabinde Manavgattan gelen susamların öğütülmesine olanak sağlamış ve zamanla (Osmanlı Kayıtlarında Çarşamba Çayı Üzerinde 46 Su değirmeni olduğu vergi kayıtlarından saptanmıştır) 1950’li yılların başında tahin ile tanışmıştır. 100 yıl önce ilçenin ortasından geçen Çarşamba çayı üzerine kurulmuş değirmenlerde üretilen tahin, günümüz şartlarında elektrikli değirmenlerde üretimine devam edilmektedir. 2016 yılı MEVKA ilçe raporunda yıllık 526 ton kayıtlı tahin üretimi yapıldığı belirtilmiştir.

Bozkır’ın tarihine ve kültürüne hizmet ediyoruz

Bozkır, son 4 yılda yapılan çalışmalarla bölgenin yükselen değeri haline geldiğini, gün yüzüne çıktığını belirten Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün, Bozkır’ın artık ‘bölgenin incisi’ olarak anılmaya başlandığını vurguladı. Başkan Gün, “Bozkır denilince aklımıza kültürüyle, tarihiyle, yöreye has ürünleriyle, insanlarıyla akla gelir. Öyle ki 250 bin Bozkır dışında yaşayan Bozkırlı hemşehrimizin gönülleri Bozkırla atıyor. Biz de onlardan aldığımız güçle, sevgi ve muhabbetle hizmet ediyoruz. Bozkır’ımızın tarihine ve kültürüne, geçmişten aldığı misyona hizmet ediyoruz. Bu bağlamda 4 yılda ilçemize çeşitli kanallardan gerçekleştirdiğimiz 100 milyon Türk Lirasının üzerinde yatırım var. Bugün, Bozkır’ı bir şehir görünümüne kavuşturduysak, tüm hemşehrilerimizin bizlere vermiş olduğu destek sayesindedir. Alt yapıdan üst yapıya varıncaya kadar, kültürel çalışmalardan, sosyal faaliyetlere kadar gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla Bozkır, bölgenin incisi, yükselen değeri haline geldi. Bu vizyonda çalışmalarımız artarak devam edecek. Buradan bizlerden desteğini hiçbir zaman esirgemeyen, başta Milletvekilimiz Ziya Altunyaldız olmak üzere, Büyükşehir Belediye Başkanımız Tahir Akyürek ve Daire Başkanlarımıza, Bakanlıklarımıza, ilçemiz kurum ve kuruluşlarına, personellerime ve tüm hemşehrilerimize teşekkür ediyorum” diye konuştu.