Okudular, yazdılar, dünyaya ilmi ve bilimi öğrettiler. Okudular, yazdılar ve dünya imparatorluklarını kurdular.
İmparatorlularını kurarlarken de başucu kitaplarını eksik etmediler. Selçukluda İmamı Gazali hazretlerinin eserleri başucu iken; Osmanlıda ise Mevlana hazretlerinin eserleri başucu idi. Yani Selçuklu döneminde İmam-ı Gazali okunurken Osmanlı da Mevlana okunuyordu.
Yahya Kemal'e “Üstat¸ bu millet nasıl Viyana'ya kadar gitti?” diye sorulunca: “Pilav yiyerek ve Mesnevî okuyarak.” cevabını vermişti. Viyana kapılarına pilav yiyerek ve kitap okuyarak giden ceddin torunları bugün kitap okumaktan acizler.
Dünya imparatorluğu kuran ceddimiz Osmanlı padişahlarının kitaplarla ilgilerini İsmail Çolak’ın (Somuncubaba Dergisi, Sayı: 174, Nisan 2015) “Ecdadın Kitap ve Okuma Kültürü” yazısına kısaca bir bakalım.
Kur'an ve Mesnevî Âşığı II. Murad: Kitap okumayı çok seviyordu. Özellikle Kur'an-ı Kerim'i ve Mevlana'nın Mesnevî'sini çok okudu. Devlet işleri¸ ibadetler¸ yeme içme ve uykudan arta kalan zamanlarda devamlı kitap okuyordu. Şiirle de ilgilendi ve Muradî takma adıyla güçlü şiirler yazdı. Pek çok kitabın yazılmasına ve başka dillerden eserler çevrilmesine aracılık etti. Edirne'de dört büyük kütüphane kurdurdu.
Kitap Okuyarak Tarih Yazan Fatih: Her gün belli bir süre mutlaka kitap okur¸ vaktini kütüphanede geçirirdi. Eski Roma ve Yunan filozoflarının¸ Avrupalı tarihçilerin birçok kitabını; genel anlamda Doğu ve Batı dünyasına ait temel klasik/kaynak eserlerin tamamını hatmetmiş ve hıfzetmişti. Tarihteki büyük devletlerin¸ liderlerin ve komutanların hayatlarını okumuş¸ gerekli dersleri çıkarmıştı. Avnî lakabıyla birçok şiir kaleme aldı. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethettiğinde ilk yaptığı işlerden birside kütüphaneler kurmak olmuştur. Şahsi kitaplığından kütüphanelere 2000-3000 kitap bağışlamıştır.
Kitap Okumaktan Gözleri Bozulan Yavuz: Kitap okumaya¸ özellikle de tarih okumaya bayılıyordu. Devrin ünlü tarihçilerinin birçok eserini devirmişti. Tam bir kitapseverdi¸ gece yarılarına kadar kitap okurdu. Yavuz Sultan Selim Han günde sekiz saat okurdu Mısır seferi (1516) ne giderken üç katır yükü kitap götürmüştü. Osmanlı padişahları içerisinde kitap okumaktan dolayı gözleri bozulan ve gözlük kullanan ilk padişahtır.
Şiir Yazma Rekortmeni Kanunî: Muhibbî lakabıyla şiirler yazdı. Tam 2.779 adet şiir kaleme aldı.
4 Dîvân 2 Dinî Eser Müellifi III. Murad: Öğrenmediği ilim¸ görmediği ders, okumadığı temel hiçbir kitap kalmadı. Edebiyatı çok seviyor¸ elinden kitabı ve kalemi hiç düşürmüyordu. Muradî takma adıyla yüzlerce şiir yazdı. “Fütuhat-ı Siyam” ve “Esrarnâme” isimli iki dinî eseri vardı.
Kitapsever Padişah III. Mustafa: Şehzadelik döneminde vaktinin büyük kısmını kitap okumakla ve kendini yetiştirmekle geçirdi. “Cihangir” takma ismiyle muhteşem şiirler yazdı.
Tarih Tutkunu I. Abdülhamid: Kitaba olan ilgisi ve sevgisi tutku düzeyindeydi. İyi bir kitap kurduydu; büyük bir şahsî kütüphaneye sahipti. Yıllar boyunca kapalı bir odada geçen şehzadelik hayatında en büyük dostlarından biri kitaplar oldu. Tarihe ve tarih kitaplarına alakası ise bambaşkaydı. Çok iyi bir tarih okuruydu. Kendisinden önceki dönemlerde yaşanan tarihî olayları çok iyi okudu ve inceledi. Kuruluş ve yükselme dönemindeki Osmanlı ile 17. ve 18. yüzyıldaki Osmanlı'yı karşılaştırdı.
Şair¸ Hattat ve Bestekâr II. Mahmud: Avrupa ordularını inceledi¸ askerlikle¸ yeni silahlarla ve savaş teknikleriyle ilgili gelişmeleri yakından takip etti. Bu konularla ilgili birçok kitap okudu. “Adlî” lakabıyla şiirler de kaleme aldı.
Yabancı Yayınların Sıkı Takipçisi V. Murad: Kitap okumayı ve araştırma yapmayı çok severdi. Kitaplara çok düşkündü¸ tam bir kitap kurduydu; durmadan okurdu. Daha şehzadeliği zamanında¸ kendisine büyük sayılabilecek bir kütüphane kurdu.
Roman ve Seyahatname Sevdalısı Kütüphaneci Padişah II. Abdülhamid: Kitaba olan ilgisi fevkaladeydi. Her gece uyumadan evvel kitap okumak âdetiydi. Sarayındaki kütüphanede¸ yabancı dillerde Osmanlı hakkında yazılmış¸ tercümesi yapılıp telif hakkı ödenmiş 6 bin adet eser¸ roman¸ hikâye¸ coğrafya ve seyahatname koleksiyonu bulunuyordu. Tarih¸ siyaset ve hukukta geniş malumata sahipti. Osmanlı tarihini değişik kaynaklardan okuyup inceledi. Roman (polisiye) ve seyahatname okumayı çok severdi. Saraydaki tercümanlara özel olarak çevirttiği romanlar bir kütüphane dolduracak kadar fazlaydı.
Kütüphaneciliğimizin modern anlamda kurucusu oydu. Matbaa ve yayın işlerine de gayet meraklıydı. Avrupa'dan modern matbaa makineleri getirtip nefis dîvânlar bastırdı. Padişahlık döneminde rekor düzeyde kitap basıldı. Yalnızca 1876-1890 arasında toplam 4 bin eser neşredildi. Bunların sadece 200 kadarı dinle ilgili olup¸ 1000 dolayında kitap popüler bilimle alakalı iken¸ bundan biraz fazlası da edebi eserlerdi.
İmparatorlularını kurarlarken de başucu kitaplarını eksik etmediler. Selçukluda İmamı Gazali hazretlerinin eserleri başucu iken; Osmanlıda ise Mevlana hazretlerinin eserleri başucu idi. Yani Selçuklu döneminde İmam-ı Gazali okunurken Osmanlı da Mevlana okunuyordu.
Yahya Kemal'e “Üstat¸ bu millet nasıl Viyana'ya kadar gitti?” diye sorulunca: “Pilav yiyerek ve Mesnevî okuyarak.” cevabını vermişti. Viyana kapılarına pilav yiyerek ve kitap okuyarak giden ceddin torunları bugün kitap okumaktan acizler.
Dünya imparatorluğu kuran ceddimiz Osmanlı padişahlarının kitaplarla ilgilerini İsmail Çolak’ın (Somuncubaba Dergisi, Sayı: 174, Nisan 2015) “Ecdadın Kitap ve Okuma Kültürü” yazısına kısaca bir bakalım.
Kur'an ve Mesnevî Âşığı II. Murad: Kitap okumayı çok seviyordu. Özellikle Kur'an-ı Kerim'i ve Mevlana'nın Mesnevî'sini çok okudu. Devlet işleri¸ ibadetler¸ yeme içme ve uykudan arta kalan zamanlarda devamlı kitap okuyordu. Şiirle de ilgilendi ve Muradî takma adıyla güçlü şiirler yazdı. Pek çok kitabın yazılmasına ve başka dillerden eserler çevrilmesine aracılık etti. Edirne'de dört büyük kütüphane kurdurdu.
Kitap Okuyarak Tarih Yazan Fatih: Her gün belli bir süre mutlaka kitap okur¸ vaktini kütüphanede geçirirdi. Eski Roma ve Yunan filozoflarının¸ Avrupalı tarihçilerin birçok kitabını; genel anlamda Doğu ve Batı dünyasına ait temel klasik/kaynak eserlerin tamamını hatmetmiş ve hıfzetmişti. Tarihteki büyük devletlerin¸ liderlerin ve komutanların hayatlarını okumuş¸ gerekli dersleri çıkarmıştı. Avnî lakabıyla birçok şiir kaleme aldı. Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethettiğinde ilk yaptığı işlerden birside kütüphaneler kurmak olmuştur. Şahsi kitaplığından kütüphanelere 2000-3000 kitap bağışlamıştır.
Kitap Okumaktan Gözleri Bozulan Yavuz: Kitap okumaya¸ özellikle de tarih okumaya bayılıyordu. Devrin ünlü tarihçilerinin birçok eserini devirmişti. Tam bir kitapseverdi¸ gece yarılarına kadar kitap okurdu. Yavuz Sultan Selim Han günde sekiz saat okurdu Mısır seferi (1516) ne giderken üç katır yükü kitap götürmüştü. Osmanlı padişahları içerisinde kitap okumaktan dolayı gözleri bozulan ve gözlük kullanan ilk padişahtır.
Şiir Yazma Rekortmeni Kanunî: Muhibbî lakabıyla şiirler yazdı. Tam 2.779 adet şiir kaleme aldı.
4 Dîvân 2 Dinî Eser Müellifi III. Murad: Öğrenmediği ilim¸ görmediği ders, okumadığı temel hiçbir kitap kalmadı. Edebiyatı çok seviyor¸ elinden kitabı ve kalemi hiç düşürmüyordu. Muradî takma adıyla yüzlerce şiir yazdı. “Fütuhat-ı Siyam” ve “Esrarnâme” isimli iki dinî eseri vardı.
Kitapsever Padişah III. Mustafa: Şehzadelik döneminde vaktinin büyük kısmını kitap okumakla ve kendini yetiştirmekle geçirdi. “Cihangir” takma ismiyle muhteşem şiirler yazdı.
Tarih Tutkunu I. Abdülhamid: Kitaba olan ilgisi ve sevgisi tutku düzeyindeydi. İyi bir kitap kurduydu; büyük bir şahsî kütüphaneye sahipti. Yıllar boyunca kapalı bir odada geçen şehzadelik hayatında en büyük dostlarından biri kitaplar oldu. Tarihe ve tarih kitaplarına alakası ise bambaşkaydı. Çok iyi bir tarih okuruydu. Kendisinden önceki dönemlerde yaşanan tarihî olayları çok iyi okudu ve inceledi. Kuruluş ve yükselme dönemindeki Osmanlı ile 17. ve 18. yüzyıldaki Osmanlı'yı karşılaştırdı.
Şair¸ Hattat ve Bestekâr II. Mahmud: Avrupa ordularını inceledi¸ askerlikle¸ yeni silahlarla ve savaş teknikleriyle ilgili gelişmeleri yakından takip etti. Bu konularla ilgili birçok kitap okudu. “Adlî” lakabıyla şiirler de kaleme aldı.
Yabancı Yayınların Sıkı Takipçisi V. Murad: Kitap okumayı ve araştırma yapmayı çok severdi. Kitaplara çok düşkündü¸ tam bir kitap kurduydu; durmadan okurdu. Daha şehzadeliği zamanında¸ kendisine büyük sayılabilecek bir kütüphane kurdu.
Roman ve Seyahatname Sevdalısı Kütüphaneci Padişah II. Abdülhamid: Kitaba olan ilgisi fevkaladeydi. Her gece uyumadan evvel kitap okumak âdetiydi. Sarayındaki kütüphanede¸ yabancı dillerde Osmanlı hakkında yazılmış¸ tercümesi yapılıp telif hakkı ödenmiş 6 bin adet eser¸ roman¸ hikâye¸ coğrafya ve seyahatname koleksiyonu bulunuyordu. Tarih¸ siyaset ve hukukta geniş malumata sahipti. Osmanlı tarihini değişik kaynaklardan okuyup inceledi. Roman (polisiye) ve seyahatname okumayı çok severdi. Saraydaki tercümanlara özel olarak çevirttiği romanlar bir kütüphane dolduracak kadar fazlaydı.
Kütüphaneciliğimizin modern anlamda kurucusu oydu. Matbaa ve yayın işlerine de gayet meraklıydı. Avrupa'dan modern matbaa makineleri getirtip nefis dîvânlar bastırdı. Padişahlık döneminde rekor düzeyde kitap basıldı. Yalnızca 1876-1890 arasında toplam 4 bin eser neşredildi. Bunların sadece 200 kadarı dinle ilgili olup¸ 1000 dolayında kitap popüler bilimle alakalı iken¸ bundan biraz fazlası da edebi eserlerdi.
0 Yorumlar